Tam 8 sene çalıştığı inşaat firmasından fiyatlarının ödenmediği gerekçesiyle istifa eden ustabaşı, alacaklarının tahsili için İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Davacı ustabaşı, 08.00 – 18.00 saatleri ortasında resmi ve dini bayramlar da iç olmak üzere çalıştığını, Amel kontratını emeklilik gününün dolması, Çok çalışma ve genel tatil fiyatlarının ödenmemesi, Toplumsal Emniyet Kurumu primlerinin gerçek fiyat üzerinden yatırılmaması sebebiyle haklı nedenle feshettiğini öne sürdü. Yıllık müsaadelerinin kullandırılmadığını, nihayet üç ay götürü metotta çalışmasına Karşın alacağının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık müsaade fiyatı, Çok çalışma ve genel tatil fiyatı ile götürü metotta çalışma karşılığı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Davalı şirket, savların temelsiz olduğunu belirterek, davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı her iki taraf avukatı da istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazları Geri çevirdi. Taraflar bu kararı da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, ‘kıdem tazminatı’ ismi altında yapılan ödemelerin avans olarak nitelendirilmesi gerektiğini vurguladı.
EYT’lilerin tazminat planı suya düşebilir
Oy birliği ile alınan kararda şu tabirlere yer verildi: “Mülga 1475 sayılı Kanun’un 14 üncü hususunun ikinci fıkrası, çalışanın tıpkı patrona bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı müddetlerin kıdem hesabı istikametinden birleştirileceğini karara bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık mühletin hesabında, personelin daha evvelki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih halinin kıdem tazminatına hak kazanacak formda gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için kaidedir. Emekçinin evvelki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, tıpkı Devre için iki sefer kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen devrin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması Mümkün olmaz. Tekrar, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan Amele kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren evvelki Devre çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Lakin birebir patrona ilişkin bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan müddet için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu mühlet birebir patronda geçen sonraki hizmet müddetine eklenerek nihayet fiyat üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Emekçinin Amel kontratı feshedilmediği halde Türlü sebeplerle kıdem tazminatı ismi altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. Personelin Amel kontratının feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen bütün hizmet mühletlerine nazaran kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha Evvel avans olarak ödenen ölçü yasal faiziyle Birlikte mahsup edilmelidir. Buna nazaran davacının 11.09.2007-08.10.2009 periyodu için hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı meblağlarının Noksan olduğu ve hak kazanılan alacakların tam olarak ödenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde davacının 11.09.2007-08.10.2009 ve 06.10.2010-11.06.2014 tarihleri ortasındaki bütün hizmet mühletine nazaran nihayet fiyat üzerinden kıdem tazminatının hesaplanması ve ödenen kıdem tazminatı fiyatlarının mahsup edilmesi Gerekli iken yazılı münasebet ile karar verilmesi yanlışlı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Öte yandan uzmanlar, emsal kararla Birlikte EYT’lilerin planladığı tazminat ölçülerini alamayabileceği ihtarında bulunuyor.
Yorum Yok