Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) deniz ögelerinin Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde vazife müddetinin 10 Şubat 2023’ten itibaren 1 Yıl daha uzatılmasına ait Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Başkanlığına sunuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla gönderilen tezkerede, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde vuku bulan deniz haydutluğu ve silahlı soygun aksiyonlarına karşı, 2008-2021’de Birlemiş Milletler Emniyet Kurulu (BMGK) kararlarının alındığı anımsatıldı. Tezkerede, bu kapsamda TBMM’nin 10 Şubat 2009 tarihli kararıyla TSK ögelerinin Laf konusu bölgede vazife yapması için 1 Yıl müsaade verildiği hatırlatıldı.
Bugüne kadar birer yıllık yetki müddeti 13 Kez uzatılan tezkerede, “Türk Silahlı Kuvvetleri deniz ögeleri konuşlandırılmak suretiyle bölgede seyreden Türk bayraklı ve Türkiye temaslı ticari gemilerin emniyetinin aktif halde koruma edilmesi, memleketler arası toplumca yürütülen deniz haydutluğu, silahlı soygun aksiyonları ve denizde terörizmle müşterek çaba harekatlarına faal iştirakte bulunulması, anılan bölgelere yapılan insani yardım faaliyetlerine dayanak verilmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri deniz ögelerinin harekat aktifliğinin ve bölgeye ait deneyiminin artırılması sağlanmış, bu alanda ilgili ülkelerle Amel birliğinin sürdürülmesine yönelik ulusal siyasetin desteklenmesi ve BM sistemi içinde, bölgesel ve global ölçekte oynadığımız rolün ve görünürlüğümüzün pekiştirilmesi temin edilmiştir.” tabirleri kullanıldı.
Tezkerede, Türkiye’nin, deniz haydutluğu ve silahlı soygunla uğraşta milletlerarası Amel birliğinin geliştirilmesine Ehemmiyet verdiği, bu alanda yürütülen uğraşları en başından itibaren desteklediği ve Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği ve Milletlerarası Denizcilik Teşkilatı bünyesindeki çalışmalara faal olarak katıldığı belirtildi.
– “13 yıldır Türk bayraklı hiçbir ticari gemi kaçırılmadı”
Türkiye’nin, bu yaklaşım doğrultusunda BMGK’nin 16 Aralık 2008’deki kararı kapsamında kurulan Somali Açıklarında Deniz Haydutluğuyla Uğraş Temas Kümesi’nin çalışmalarına kurucu Üye olarak iştirak ettiği anımsatılan tezkerede, TSK deniz ögelerinin, 2009-2016 yılları ortasında yürütülen NATO’nun Okyanus Kalkanı Harekatı’na ve 2009’dan bu yana Birleşik Deniz Kuvvetleri bünyesinde oluşturulan Birleşik misyon Kuvveti-151’e (CTF-151) dönemsel olarak fırkateyn ve korvet ile katıldığı Anlatım edildi.
Türkiye’nin, 2009-2020 yılları ortasında 6 Sefer CTF-151 Komutanlığı misyonunu üstlendiği aktarılan tezkerede, Bahreyn’deki Birleşik Deniz Kuvvetleri Karargahı’nda 6 aylık periyotlar için irtibat işçisinin görevlendirildiği kaydedildi. Tezkerede, TSK’nın deniz haydutluğuyla çabada memleketler arası eforlara verdiği katkılar sayesinde bölgede Mart 2010’dan bu yana Türk bayraklı/Türkiye kontaklı rastgele bir ticari geminin kaçırılmadığı, Ağustos 2021’den bu yana ise Türk bayraklı/Türkiye ilişkili hiçbir geminin akına uğramadığı belirtildi.
Türkiye’nin, bu katkılarının, Birleşmiş Milletler genel Sekreterinin, Somali açıklarında yaşanan deniz haydutluğu ve silahlı soygun hadiselerine ait gelişmeler ile Laf konusu cürümlerle uğraş bağlamında yürütülen faaliyetler hakkındaki 1 Kasım 2022 tarihli raporuyla da kayıt altına alındığına değinildi.
Somali’nin Birleşmiş Milletler genel Sekreterinden talebi üzerine; Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ile mücavir bölgelerde vuku bulan deniz haydutluğu, silahlı soygun hareketleri ve denizde terörizmle uğraşa ait olarak BMGK tarafından evvelki kararların devamı niteliğinde bir kararın 2022’de çıkarılmadığı hatırlatılan tezkerede, 1851 sayılı BMGK kararı temelinde milletlerarası toplamca yürütülen deniz haydutluğu, silahlı soygun aksiyonları ve denizde terörizmle müşterek gayret harekatlarının, Somali karasuları haricindeki bölgede devam ettiğine işaret edildi.
Bunlardan Avrupa Birliği Atalanta Harekatı’nın bölgedeki misyon müddetinin, Avrupa Birliği Kurulunun 12 Aralık 2022’de aldığı kararla 31 Aralık 2024’e kadar uzatıldığı Anlatım edilen tezkerede, Türkiye’nin de iştirak ettiği Birleşik Deniz Kuvvetleri bünyesindeki CTF-151’in, faaliyetlerine devam ettiği bildirildi.
– “Uluslararası ve ulusal sorumluluklarımızın bir gereği olarak görülüyor”
TBMM’nin, 2 Şubat 2022 tarihli kararı mucibince TSK deniz ögelerinin, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerdeki görevlendirme mühletinin ise 10 Şubat 2023’te sona ereceğine işaret edilen tezkerede, şunlar kaydedildi:
“Uluslararası barış ve istikrarı tehlikeye düşüren ve ulusal menfaatlerimizi de Olumsuz etkileyen deniz haydutluğu, silahlı soygun hareketleri ve denizde terörizm ile uğraş istikametindeki memleketler arası gayretlere ülkemiz tarafından aktif bir biçimde dayanak verilmesi ve bölgede seyrüsefer emniyetinin sağlanmasına katkıda bulunulması, memleketler arası ve ulusal sorumluluklarımızın bir gereği olarak görülüyor. Bu prestijle ülkemizin de tarafı olduğu 1988 tarihli Denizde Seyir Güvenliğine Karşı Yasadışı Aksiyonların Önlenmesine Dair Kontrat başta olmak üzere ilgili milletlerarası mutabakatlar ve milletlerarası teamüller çerçevesinde, 934 sayılı TBMM Kararı’nda belirlenen prensip ve asıllar da dikkate alınarak, bahse bahis bölgelerde deniz haydutluğu, silahlı soygun aksiyonları ve denizde terörizmle uğraş müşterek operasyonlarına dayanak verilmesinin Müsait olacağı bedellendiriliyor.
Bu mülahazalarla gereği, kapsamı ve vakti Cumhurbaşkanı’nca takdir ve tayin olunacak biçimde, TSK deniz ögelerinin bölge ülkelerinin karasuları dışında olmak üzere Aden Körfezi, Somali açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde deniz haydutluğu, silahlı soygun aksiyonları ve denizde terörizmle çaba emeliyle görevlendirilmesi ve bununla ilgili Gerekli düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek asıllara nazaran yapılması için Anayasa’nın 92. hususu uyarınca 10 Şubat 2023’ten itibaren 1 Yıl müddetle müsaade verilmesi konusunda gereğini bilgilerinize sunarım.”
Yorum Yok