Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun, “Milletimiz 14 Mayıs 2023 seçimlerinde sandığa tarihi bir şuurla gidecek ve bu defa da ‘Söz de karar da istikbal de milletindir’ diyen Cumhurbaşkanımızın gerisinde kenetlenecek ve onun gerisinde yürümeye devam edecektir.” dedi.
Altun, Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Hukuk Siyasetleri Heyeti işbirliğinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki Adnan Menderes Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Cumhuriyet Tarihinde İki 14 Mayıs” başlıklı panelde yaptığı konuşmada, panelin, millet iradesine kastedilen 27 Nisan bildirgesinin Yıl dönümünde, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda gerçekleştirilmesinin, farklı bir değere sahip olduğunun altını çizdi.
Demokrasi tarihinin kara lekelerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinin akabinde “milletin adamları”nın Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda hapsedildiğini, insanlık dışı azaplara, zulümlere maruz bırakıldığını söyleyen Altun, merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Kuvvetli ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın, Yeniden bu adada kurulan kelamda mahkeme tarafından verilen hukuksuz idam kararlarıyla şehadete yürüdüğünü hatırlattı.
Altun, “Milletimiz, bu müstesna şahsiyetleri, ortaya koydukları kararlı çaba ve hizmetleri asla unutmayacaktır. Onları, kurdukları geçersiz mahkemeler ve sipariş yolu yargılamalarla idam edenleri ise lanetle hatırlayacaktır. Bugün 27 Nisan. Bundan 16 Yıl Evvel vesayet odakları, bir Defa daha seçilmiş sivil iradeye gayrimeşru bir müdahaleye kalkıştı. Lakin demokrasi tarihimizde birinci Sefer seçilmiş sivil irade, vesayet odaklarına ‘Haddinizi bilin’ dedi ve Geri adım attırdı. Bu iradeyi gösteren lider Recep Tayyip Erdoğan’dı.” tabirini kullandı.
Tarihsel olarak bakıldığında, Türkiye’de Fazla partili hayatın, CHP’nin Biricik parti zihniyetinin istekli olarak giriştiği bir süreç değil, hem halkın uğraşının hem de memleketler arası şartların dayattığı bir Sonuç olduğunu lisana getiren Altun, “1946 yılında Fazla partili siyasi hayatımızın birinci genel seçiminde Aleni oy, gizli tasnif tarzı, aslında Türk demokrasisinin sancılı bir doğum yapmasına sebebiyet vermişti. Bununla birlikte, bu seçim sürecinde Biricik parti CHP’sinin baskı ve hileleri de yeni filizlenen demokrasimizin sakatlanmasına neden olan siyasi olay oldu. Yeniden de böylesi bir seçimde bile Adnan Menderes’in liderliğindeki Demokrat Parti 60 civarında Milletvekili çıkarmayı başarmıştı.” diye konuştu.
Darbe ve demokrasi ortasındaki kısır döngüyü kırmanın da Yeniden milletin en Aka uğraşlarından biri olduğunu kaydeden Altun, bu makus talihi Aksine çevirecek çıkış yolunun işaret fişeğinin ise 2002 seçimleriyle olduğunu söyledi.
“Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi üzere olmayacak” diyerek yola çıkan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki siyasi hareketin muvaffakiyet kazanmasının, Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu belirten Altun, şöyle devam etti:
“O tarihten günümüze kadar ardına aldığı Aka Kamu takviyesini kuvvetli liderliğiyle birleştiren Cumhurbaşkanımız, krizler sarmalıyla boğuşan, vuruş ve vesayet gölgesinde yaşatılan, Batıcı teslimiyet tertibine mahkum edilen Türkiye’nin biriken Tüm sıkıntılarını çözmeye odaklandı. doğal olarak her Saha okumasında karşısına vesayet odakları, Batılı sömürge tertibi ve onun içimizdeki uzantısı olan Batıcı bağımlılık sistemi çıktı. Lakin Cumhurbaşkanımız, hiçbir Vakit milletin kelamının üstünde bir kelam, milletinin gücünün üstünde bir Sıkıntı tanımadı.
Bir taraftan vesayet teşebbüslerini bertaraf ederken, bir yandan da Seyahat Parkı şiddet aksiyonlarından sokak kalkışmalarına, PKK, FETÖ ve DEAŞ terörüne, ekonomik taarruzlardan bölgesel ve global krizlere kadar Fazla boyutlu tehditlerle gayret etmiştir. Vesayetçiler, gerek içeriden gerekse dışarıdan aldıkları dayanaklarla milletin iradesini alaşağı etmek için eski alışkanlıkları her fırsatta devreye sokmaya çalıştı. Ülkemize yönelik bu tehditler, 15 Temmuz 2016’da FETÖ eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan vuruş görünümlü işgal teşebbüsüyle Fazla daha ilerilere taşındı.”
– “Türk milleti gerçek bir demokrasiyi bedeller ödeyerek elde etmiştir”
Demokrasiyi içlerine sindiremeyen şer odaklarının, Buyruk aldıkları emperyalist aktörlerin çıkarlarını koruma etmek ismine, 15 Temmuz’da milletin istikbaline ipotek koymaya, Türk devletine prangalar vurmaya çalıştığını vurgulayan Altun, 27 Mayıs, 12 Eylül üzere Sonuç alacaklarını düşündükleri bu menfur teşebbüsün, milletin iradesinin ve önderinin dik duruşuyla Misli bir kayaya çarparak başarısız olduğunu anımsattı.
Milletin, bu vuruş teşebbüsünü de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği etrafında kenetlenerek verdiği destansı bir uğraşla savuşturduğunu Anlatım eden Altun, “Bu noktada şunun altını Özellikle çizmemiz gerekiyor, Türkiye, demokrasiye bahşedilmiş bir lütuf olarak sahip olmamıştır. Türk milleti gerçek bir demokrasiyi tırnaklarıyla kazıyarak, Aka çabalar vererek, bedeller ödeyerek elde etmiştir. Bu 21 yıllık süreçte millet iradesini kendi iradesinin altında gören azgın azınlığın, devlet imkanlarını kullanarak milletin kıymetlerine düşmanlık etmeye yönelik her eforu cezalandırılmıştır. Elbette 21 yıllık süreçte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla iktisattan sıhhate, güvenlikten adalete, ulaşımdan güce, tarımdan turizme, Hariç siyasetten hak ve özgürlüklere kadar her alanda Aka atılımlar gerçekleştirilmiştir.” görüşünü paylaştı.
– “Cumhurbaşkanımız liderliğinde, Türkiye eksenini inşa ettik”
Türkiye’nin, Türk dünyası ve İslam alemiyle alakalarını güçlendirirken, bölgenin ve dünyanın parlayan yıldızı haline geldiğine dikkati çeken Altun, şu açıklamalarda bulundu:
“Kendi içinde siyasi istikrarını tahkim eden, ekonomik olarak büyüyen Türkiye, bölgesel ve global siyasette de kuvvetli bir varlık göstermeye başladı. Bu periyotta ortaya koyduğumuz dinamik bir Hariç siyaset vizyonuyla ülkemiz, istikrarlaştırıcı bir aktöre, istikrar sağlayıcı bir güce dönüştü. Birileri ‘Türkiye’nin ekseni mi değişiyor?’ diye dedikodu yaparken, biz, Cumhurbaşkanımız liderliğinde, Türkiye eksenini inşa ettik. Terörü kaynağında kurutma stratejimizle, yerli ve ulusal savunma endüstrisi atılımlarımızla, terörle çabada tarihi muvaffakiyetler elde ettik. TOGG’umuzla karada, TCG Anadolu gemimizle denizde, Kızıl Elma’mızla havada parmakla gösterilen bir pozisyona geldik.
Cumhuriyet’in 100. yılında gerçekleştirilecek olan seçimlerle birlikte, 21 yıldır devam ettirilen kalkınma ve demokrasi atılımlarını doruğa çıkaracaklarını lisana getiren Altun, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla vatandaşı daha müreffeh, daha inançlı bir ülkeye kavuştururken, bölge ve bütün dünya için istikrar ve eşitlik çabasını de sürdüreceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Altun, şunları kaydetti:
– “Cumhurbaşkanımız nihayet derece sağlıklı bir formda misyonunun başında”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıhhat durumu üzerinden dahi temelsiz çarpıtmalarla siyasi rant devşirmeye çalışıldığını belirten Altun, “Cumhurbaşkanımız nihayet derece güçlü, nihayet derece dinç, nihayet derece sağlıklı bir biçimde vazifesinin başında. Allah’ın müsaadesiyle uzun bir mühlet de bu ülkeyi yönetmeye devam edecek. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türk milleti, tükenmez bir çabayla çalışan başkanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, milletimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Beyaz Parti’yi, 14 Mayıs’ta bir Kez daha zafere eriştirecektir. Zira milletimiz, 14 Mayıs’ın tarihi bir seçim olduğunun şuurundadır.” dedi.
Halkın, eski Türkiye’nin karanlık günlerini getirmeyi vadedenlere, emperyalist heveslerin, terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürenlere fırsat vermeyeceğini kaydeden Altun, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Türk milleti, 14 Mayıs’ta kendi istikbalinin nasıl şekilleneceğine karar verileceğini görüyor. Ve bu seçimde 21 yıllık kazanımlarına göz dikenleri hüsrana uğratmayı dört gözle bekliyor. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde CHP diktasını tarihin tozlu sayfalarına yollayan milletimiz, önümüzdeki 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde terör örgütlerine ümit olan masa müdavimlerini de siyasetten tasfiye edecektir. Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcı olacağına inandığımız 14 Mayıs’la Bir arada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, inşallah yeni bir şahlanış devrine gireceğiz.”
Yorum Yok