Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “PISA’da, liselerde ortaya çıkan okullar ortası muvaffakiyet farkının kaynağı Okul öncesi eğitimdir. Bir yılda yaptığımız bu Hadise bir ihtilaldir ve bunu eğitim tarihi daha sonra yazacaktır.” dedi.
Özer, bakanlığının 2023 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Birleşmiş Milletlerde, Eğitimin Dönüştürülmesi Doruğu’na katıldıklarında yaklaşık 1,2 milyon öğrencinin eğitimle buluşamadığı, 684 bin kız çocuğunun da eğitimin dışında kaldığı tarafında haber yayıldığını hatırlatan Özer, bu türlü bir şeyin olmadığını geçen haftalarda bütün kamuoyuna açıkladıklarını söyledi.
Bakanlığın okullaşma oranına ait ayrıntılı bilgi veren Özer, “Verdiğim bilgilerde okumayan kız ve erkek çocukların tamamını toplasam 680 bin etmiyor.” dedi.
Okul öncesi eğitime öncelik verildiğine işaret eden Özer, “Eğer 5 yaşındaki okullaşma oranı yüzde 11 ise bu ülkenin Tuhaf gurebası Okul öncesi eğitime erişemiyorsa birinci sınıfta Amade bulunuşlukta Önemli ayrım olur ve bu farkı kapatamam. İşte PISA’da ortaya çıkan, liselerde ortaya çıkan o okullar ortası muvaffakiyet farkının kaynağı Okul öncesi eğitimdir. Ben kaynağa indim. Bir yılda yapmış olduğumuz bu Hadise bir ihtilaldir ve bunu eğitim tarihi daha sonra yazacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
– “Hangi çocuk işçiliği”
“Katsayı uygulaması niçin yapıldı bu ülkede?” diyen Özer, uygulamanın Tuhaf gurebayı mesleksel eğitime gidip hiçbir yere yerleştirmemek, Amel gücü piyasasının gereksinim duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmemek, başarılı öğrencileri mesleksel eğitimden ve imam hatiplerden çekmek için yapıldığını söyledi.
Özer, “Bakın biz 28 Şubat’ın Tersine akıttığı suyu Aksine döndürdük. Uğraş liseleri yüzde 1’lik muvaffakiyet diliminden Talebe almaya başladı.” dedi.
Gerçek eğitim sisteminin, herkesin çekim merkezi olarak mesleksel eğitime yönelebilmesinin sistemlerini inşa edebilmek olduğunu vurgulayan Özer, “Türkiye’de 4+4+4 ile 8 sene eğitim yapılıyor sonra mesleksel eğitim devreye giriyor. Biz mesleksel eğitimdeki bu uygunlaştırmayı yaparken birebir vakitte klasik çıraklık, kalfalık, ustalıkla ilgili nitekim ihtilal yaptık.” diye konuştu.
Özer, 964 bin çırak, kalfa, ustanın mesleksel eğitim merkezinde bulunduğunu, 964 bin kişinin yüzde 55’inin 18 ıslak üzeri olduğunu belirterek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Biz ne eğitimde ne istihdamda olan kesiti mesleksel eğitim merkeziyle buluşturuyoruz. Siz ‘çocuk işçiliği’ diyorsunuz. Yüzde 55’i 18’in üzerinde bunların. Hangi çocuk personelliği?
Eğer Okul öncesi eğitimi yaygınlaştıramazsanız bayanın istihdamını sağlayamazsınız. Şayet Okul öncesi eğitimi yaygınlaştıramazsanız Biricik ebeveynli bireylerin istihdama iştirakini zorlaştırırsınız. Okul öncesi eğitim yaygınlaştırılarak istihdama katılma potansiyeli olduğu halde, Okul öncesi eğitime çocuğunu gönderemediği için katılamayan bayanların istihdamı da artacak.”
Özer, bakanlığının yalnızca eğitim çağı nüfusuna değil yetişkinlere de eğitim verdiğine dikkati çekti.
Milli Eğitim Bakanlığının 2022 yılında her ay 1 milyon vatandaşa eğitim Eda gayesinin olduğunu lisana getiren Özer, “Niye biliyor musunuz? Zira bunların yüzde 70’i bayan. Bayanlarımızı daha kuvvetli yapacağız, istihdam kabiliyetlerini arttıracağız. Şu anne kadar 10 milyon 500 bin vatandaşımıza ulaştık.” dedi.
– “Öğretmen başına düşen eğitim saati 194 saate çıkarıldı”
Özer, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın kuruldaki konuşmasında kendisine yönelik kelamlarına, “Eleştirel kanıyı dikkate almam için oburlarının bedenleriyle ilgili tasarruflarının Özgür olabileceğine inanman ve hürmet duyman lazım. Sen hürmet duymuyorsun ki. Seni şiddetle kınıyorum. Her zamanki üzere Düş kırıklığısın. Sana yapacak bir şey yok.” diye karşılık verdi.
Bir eğitim sisteminin; öğretmeni kadar kuvvetli olduğunu vurgulayan Özer, “Öğretmenlerin en Aka gereksinimi, ferdî ve mesleksel gelişimlerini Fazla boyutlu desteklemek.” dedi.
Bir milletvekilinin, “Okulları ayağa kaldırmamız lazım.” dediğini anımsatan Özer, “Okullar bu türlü ayağa kaldırılır. Okul müdürüne parayı gönderirim, öğretmeninin eğitimini planlar, okula bütçe gönderirim, okulun muhtaçlıklarını karşılar ve kimseye muhtaç olmaz, ne sivil cemiyet kuruluşuna ne sendikasına ne Öbür paydaşa, ne Okul aile birliğine. Dimdik ayakta durur.” değerlendirmesinde bulundu.
Öğretmen başına düşen eğitim saatinin bu Yıl 194 saate çıkarıldığını lisana getiren Özer, bu oranın birinci Defa OECD ortalamasının Fazla üzerinde olduğunu ve Fazla daha uyguna gideceğini kaydetti.
– Öğretmenlerin yüzde 98’i İmtihan başvurusunu yaptı
Öğretmenlik Uğraş Kanunu’nun, öğretmene duyulan hürmetin eseri olduğunu Anlatım eden Özer, “Bu da Beyaz Parti iktidarına nasip olmuştur. 20 yıllık yatırımı, Öğretmenlik Uğraş Kanunu ile taçlandırmıştır.” diye konuştu.
Kanuna ait, “İçinde yalnızca Nakit var, Öbür bir şey yok.” formundaki tenkitlere Bakan Özer, “Siz parayı gündeme getirerek öğretmenleri aşağılıyorsunuz, buna hakkınız yok. Öğretmenlik Uğraş Kanunu’nu bütün öğretmenlerin şahsî, özlük haklarını güzelleştirmek için yapmadık. Biz meslek sistemini, sistematik içerisinde öğretmenlerin lisansüstü çalışmaları ve belirli bir kıdem yılında bir sistematik çerçevesi içerisinde, özlük hakkıyla da destekleyecek bir düzenek olarak inşa ettik.” karşılığını verdi.
Konunun kolaylaştırılarak, “öğretmenin yeterliliğini ölçüyormuş, ölçmüyormuş”, “Bir imtihanla uzman Muallim mi olunurmuş, olmazmış” üzere saçma bağlamların içerisine koymanın öğretmene saygısızlık olduğunu Anlatım eden Bakan Özer, imtihana öğretmenlerin yüzde 98’inin başvurduğunu bildirdi.
“Öğretmen bayraktır, onun için öğretmenin olduğu yer vatandır.” diyen Özer, eğitim sisteminin en kutsalı olan öğretmene saygısızlık yapılmaması gerektiğini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanı Özer, “Bakanlık olarak öğretmenimizin özlük hakkını düzgünleştirmek, kurallarını daha düzgün noktaya getirmek ve dimdik ayakta durmak için onları manipüle etmeye çalışan dahili ve harici bedbahtlara karşı her türlü dayanağımız yanlarındadır.” diye konuştu.
-“Neden okullaşmasıyla ilgili imkanlar daha Evvel sağlanmadı?”
Özer, nihayet 20 yılda yapılan eğitim yatırımlarının küçümsendiğini lakin ülkedeki derslik sayısının 857 bine ulaştığını vurgulayarak, “Şu ülkede 2 binli yıllara gelirken ilkokul dış hiçbir eğitim kademesinde okullaşma oranı yüzde 50’nin üzerinde değildi. Madem bu ülkenin en Kıymetli beşeri sermayesiydi neden bu çocukların okullaşmasıyla ilgili Gerekli imkanlar daha Evvel sağlanmadı?” sorusunu yöneltti.
Başörtüsü yasağı ve katsayı uygulamasının, ülkenin çocuklarının eğitime erişimini engellediğine işaret eden Özer, “Türkiye’nin bölge ayrımı yapılmadan her bir noktasına, bütün çocuklarına eşit eğitim imkanı vermek için 20 yıldan beri koşullu eğitim yardımı uygulanıyor. Destekleme yetiştirme kursları, bütün öğrencilere fiyatsız bir halde sunuluyor.” dedi.
-“Ondan evvelki vakitlerde herkes keyfinde…”
Devletin fiyatsız kitapları öğrencilere ulaştırdığı istikametindeki açıklamalarına, bir muhalefet milletvekilinin, “Görevi esasen.” biçiminde yorumuna Özer, şöyle karşılık verdi:
“AK Parti yaptığı Vakit misyonu, lakin ondan evvelki vakitlerde herkes keyfinde… 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 11; hiç sorun yok. Ortaöğretimdeki okullaşma yüzde 44; hiç sorun yok, yüzde 95’e çıkarttığın Vakit ‘AK Parti’nin vazifesi zati yapılması gerekiyor.’ Biz eğitim ve fırsat eşitliğini güçlendirmek için Yardımcı kaynağı da dağıtmaya başladık. Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için birinci Kez Temel eğitime, okula bütçe göndermeye başladık. bütün okullara 5,5 milyar lira bütçe gönderildi.”
Yeniden yapılandırdıkları teftiş sistemine ait ayrıntılar veren Bakan Özer, “Bu, artık eğitim sistemine, kalite garanti sistemi geliyor demektir. Elbette bunları bütün öğretmenlerimizle, Okul yöneticilerimizle Bir arada yapacağız. Elbette her yeni dönüşümün tam oturması Vakit alacak.” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Özer, “Önümüze koymuş olduğumuz amaçlarla Birlikte Okul öncesi, mesleksel eğitim, köy okulları, okulların İmkan farklılıklarının azaltılması, eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi ile ilgili 2023’te yapacağımız yeni yatırımlarla Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Türkiye Yüzyılı’nın eğitim altyapısını Fazla daha muhkem bir halde sağlamlaştırıp, Fazla daha düzgün noktaya getireceğiz.” sözünü kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde, ulusal Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Heyeti (YÖK), Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, Yükseköğretim kalite Konseyi ve üniversitelerin 2023 yılı bütçeleri kabul edildi.
Yorum Yok