Uğur Okulları Ruhsal Müracaat & Rehberlik ve AR-GE’den Mesul genel Müdür Yardımcısı barış Sezgin, zorbalığa maruz kalmış çocuğun birçok Olumsuz duyguyu bir ortada yaşadığını belirterek, “Böyle bir durumda Ana ve öğretmenlerin öğrenciyi hisli bir halla dinlemeleri ve ferdi tahliller üretmeleri gerekir.” sözünü kullandı.
Uğur Okulları’ndan yapılan açıklamaya nazaran, ulusal Eğitim Bakanlığınca Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik ile akran zorbalığı ile siber zorbalık, disiplin cürümleri ortasına alındı.
Son periyotlarda hem Ufak yaşlardaki öğrenciler hem de ergenlik periyodundaki öğrenciler için Sorun haline gelen akran zorbalığını önlemek ismine okul, aile ve Muallim Amel birliğinde tahliller üretilmesi gerekiyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uğur Okulları Ruhsal Müşavere & Rehberlik ve AR-GE’den Mesul genel Müdür Yardımcısı Sezgin, çocuklar ortasındaki ruhsal, fiziksel, toplumsal ve sözel akınların “akran zorbalığı” olarak kabul edildiğini belirterek, Okul hayatı boyunca her 7 öğrenciden birinin akran zorbalığı yaşadığını bildirdi.
Aile içindeki zayıf irtibatın, Olumsuz Etraf faktörlerinin bireyde saldırgan davranışlara Sebep olduğunu aktaran Sezgin, “Zorbalığa maruz kalmış çocuk, birçok Olumsuz duyguyu bir ortada yaşar. Bu türlü bir durumda Ana ve öğretmenlerin öğrenciyi hisli bir tutumla dinlemeleri ve ferdî tahliller üretmeleri gerekir. Şiddet karşısında ailenin soğukkanlılığını müdafaası da kıymetlidir. Zira ailenin duygusal yansıları çocuğun da yansılarını belirleyecektir. Ebeveyn babanın Hadise karşısında Çok reaksiyon göstermesi çocuğun utanmasına yol açabilir.” sözlerini kullandı.
– “Zorbalığa uğrayan çocuğunuz için yapacaklarınız, ona hayatı boyunca haksızlık karşısında takınacağı tavrı öğretecek”
Çocukları dinlerken kurulan cümlelerin yaşanan üzüntüyü, utancı ya da endişeyi daha Çok arttırmamasının Fazla Değerli olduğunu vurgulayan Sezgin, şunları kaydetti:
“Çocukların hislerine odaklanan ‘Çok zorlanmış olmalısın’ üzere cümleler kullanabilirsiniz. Bu cümle, hem çocukların yaşadığı zorluğu anlayabildiğinizi gösteriyor hem de çocukları yaşadıklarını daha Çok anlatmak konusunda cesaretlendiriyor.
Zorbalığa uğrayan çocuğunuz için yapacaklarınız, ona Tüm hayatı boyunca haksızlık karşısında takınacağı tavrı öğretecektir. Olayın Tüm idaresini üstünüze alır, görüşmeleri siz yaparsanız çocuğunuzun kendini savunmayı öğrenmesini engellersiniz. Çocuğunuza Okul hiyerarşisi içinde kendi hakkını aramayı ve tahlil üretmeyi öğretmelisiniz. Ayrıyeten, çocuk öğretmenlerinden de yardım isteyebileceğini bilmelidir.”
Küçük çocukların kendilerine zorbalık uygulayan çocukların daha güçlü, bilgili ya da beğenilen çocuklar olduğunu düşünme eğiliminde olduğunu aktaran Sezgin, “Çocuklarınıza zorbalık uygulayan kişinin daha kuvvetli ya da haklı değil, yalnızca daha saldırgan ve haksız olduğunu anlatmanız değerlidir. Adalet kavramının altını çizmelisiniz. Çocuğunuza, zorbalık yapan kişinin ondan hiçbir farkının olmadığı anlatmalısınız. Çocuklarımız kendini müdafaayı, savunmayı ve hakkını aramayı öğrenmeli. Ancak kendini korumak diğerine ziyan vermek değildir. ‘Sana vurana sen de vur’ tavsiyesi yanlıştır. Çocuklar fizikî zorbalık ile karşılaştığında uygulaması gereken 3 Temel strateji vardır. Öncelikle Talebe kendini korumalıdır. Sonrasında ise bölgeden uzaklaşarak inançlı bir Meydan bulmalı ve öğretmeninden yardım istemelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Çocuklar, aile bireylerini rol model alırlar”
Barış Sezgin, akran zorbalığının önlenmesinde Muallim ve aile Amel birliğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Öğrenci kesinlikle dinlenmeli ve problemlerine ferdî tahliller üretilmeli. Aile ve öğretmen, hem zorbalığa maruz kalan çocuğu koruyarak kendi hakkını aramayı öğretmeli hem de zorbalık uygulayan öğrencinin davranışlarını düzeltmesine Yardımcı olmalı. Çocuğunuzla sakince konuşun, arkadaşlarını rahatsız etme sebepleri ve yaptığı davranışın diğerlerinde yaratacağı Olumsuz hisler üzerinde durun. Ayrıyeten, bu davranışını onaylamadığınızı Kesin ve net bir biçimde belirtin. Olumlu davranışlar gerçekleştirdiğinde takdir edin.”
Çocukların aile bireylerini rol model aldıklarını vurgulayan Sezgin, “Evdeki şiddet eğilimi çocuktan okuldaki arkadaşlarına yansır. Bu nedenle ailedeki şiddet eğilimli şahıslar de uyarılmalı. Çocuğu zorbalığa karışan ailenin öncelikle çocuğunu dikkatle dinlemesi, çocuğuna nasıl yardım edebileceği üzerinde düşünmesi, Okul ile Amel birliği yapması ve uzmanlardan da takviye alması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Sezgin, nihayet yıllarda neredeyse bütün mecralarda şiddetin normalleştirildiğini, hatta özendirildiğini aktararak, “Neredeyse bütün dizilerde ateşli silah kullanımı ve kavga/savaş imgeleri, toplumsal medya uygulamalarında birbirine şiddet uygulamayı tetikleyen imajlar yer alıyor. Çocuklarınızın oynadığı oyunlar ve izledikleri içerikler kesinlikle gözetiminizde olmalı. Ailelerin çocuklarına daha Fazla Vakit ayırması, zorbalık davranışlarına karşı dikkatli, ihtimamlı olması açısından değerlidir. Ailelerin belirli Vakit dilimleri içerisinde çocuklarını üzen yahut kızdıran arkadaşları olup olmadığını ve bu durumun nasıl olduğunu sorması çocuklarının zorbalığa kurban yahut zorba olarak katılmasını önlemede yararlı olacaktır.” sözlerini kullandı.
Yorum Yok