İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, canlı yayında soruları yanıtladı:
– “(CHP’li Muharrem Erkek’in seçim takip modülü iddiaları) Bizim Emniyet ve Acil Durumlar Uyum Merkezi Başkanlığımız (GAMER) var. O vilayetlerdeki seçim uyum merkezi oldu, kaymakamlıkların ve valiliklerin. Yani bir sistem kuruldu. Bu sistem Vilayetler Yönetimi genel Müdürlüğünün bir genelgesiyle Tüm her yere gönderildi. Burayı bu sistem götürecek”
– “Modülün ismi ne? Sandık Teslim Programı Modülü. Ya bu geçmişte de bu türlü. oy sonuçlarını da veriyorlardı”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP genel reis Yardımcısı Muharrem Erkek’in, bakanlık bünyesinde bir seçim takip modülü oluşturulduğu argümanlarına ait, “Bizim Emniyet ve Acil Durumlar Uyum Merkezi Başkanlığımız (GAMER) var. O vilayetlerdeki seçim uyum merkezi oldu, kaymakamlıkların ve valiliklerin. Yani bir sistem kuruldu. Bu sistem Vilayetler Yönetimi genel Müdürlüğünün bir genelgesiyle Tüm her yere gönderildi. Burayı bu sistem götürecek.” dedi.
PKK’nın işvereninin Amerika olduğunu söyleyen Soylu, PKK’nın bugün kime oy verdiğini sordu.
Soylu, “PKK’nın siyasi kolu HDP’dir. HDP’nin Milletvekili adayları Kandil tarafından belirlenmiştir. Bu benim bilgim. Değerlendirmem değil. Her Devre o denli olmuştur.” tabirini kullandı.
Sunucu Ersoy, CHP genel reis Yardımcısı Muharrem Erkek’in “İçişleri Bakanlığında Enlem bir Bina kurulduğunu tespit ettik. İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir seçim takip modülü oluşturmuşlar.” halindeki tezini anımsatıp, Soylu’ya bu türlü bir uygulamanın olup olmadığını sordu.
Soruya, “Cumhuriyet Kamu Partisi bunu 1946’daki sopalı seçimlerle karıştırıyor” formunda karşılık veren Soylu, şöyle devam etti:
“2002’den itibaren Beyaz Parti’nin girdiği her seçimde, seçim güvenliği ile ilgili bu tartışmalar daima olmuştur fakat sonucu hiç olmamıştır. Bu tartışmaları çıkaran bizatihi CHP’nin kendi bireyleridir. Seçim hezimetine kendileri ismine Aka bir mazeret uydurmak, mazeret uydurmak için kolay, siyasette kullanılan, Yalın metotlardır. Bu tekniklerin tutabilir tarafı yoktur.”
Soylu, Türkiye’de her daim seçimin güvenliğinden Mesul olan bakanlığın, sandıkların inançlı bir biçimde okula getirilmesinden, okulda inançlı olarak oy kullanmasının sağlanmasından, jeneratörlerin çalışmasından, Özellikle okullardaki kameraların çalışmasından Mesul olduğunu anlattı.
Deprem bölgesinde, Yüksek Seçim Şurasının, oy Eda sürecinin “Çadırlarda olur” dediğini, lakin bunun içine sinmediğini, bu yüzden konteynerlerde seçim sandıkları kurduklarını vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
“Türkiye’de Amel şöyle yürür: Kaymakamlıklar var, seçim heyetleri Mevcut ve valilikler var. Bu sandıkların sağlıklı bir formda gelip gelmediğinin tespiti, hem bir sandık şurası lideri elinde çuvalla birlikte geldi, gelmedi ve o sandık açılmadı, bunun sorumlusu kim yahut bunun takibi kimde olacak? Bunun takibi bizde olacak. Seçim heyetiyle konuşulacak, ilgili Okul müdürü ve ilgili kolluk gücünün oradaki yöneticisi diyecek ki, ‘Bunu gidip alalım, getirelim’. Zira sandık yok, oy kullanılamıyor, vatandaş gelmiş oy kullanma hakkını kıymetlendirmek istiyor lakin bunu değerlendiremiyor yahut aldı, sandıklar bağlandı, seçim şurasına yanlışsız yola çıktı. Bunu getiren kim, kolluk polisi. Ya jandarmadır ya polistir. Otomobiline almış götürüyor. Orada tahrif edilmiş bir sandık, eksik, yanlış bir sandık. Bunun seçim konseyiyle irtibatını kuracak olan, buradaki işin Emniyet boyutunu yönetecek kim? Emniyet boyutunu yürütecek ve oradaki seçim heyeti yargıcıyla birlikte konuşacak, onunla ilgili değerlendirmeleri, kimi talimatları olacak ve ona nazaran de adımı atacak olan kim, kolluk. İçişleri Bakanlığının orada direkt bir sorumluluğu var.”
Bakan Soylu, geçmişte yapılan uygulamaya ait de bilgiler vererek, “Bizim Emniyet ve Acil Durumlar Uyum Merkezi Başkanlığımız (GAMER) var. O vilayetlerdeki seçim uyum merkezi oldu, kaymakamlıkların ve valiliklerin. Yani bir sistem kuruldu. Bu sistem Vilayetler Yönetimi genel Müdürlüğünün bir genelgesiyle Tüm her yere gönderildi. Burayı bu sistem götürecek. Geçmişte de Yeniden buna emsal ismi olan bir Kurum götürüyordu bunu. Biz daha sonra o terörle çaba şeyi üzere kuruldu. Bunun Daimi cari olarak o Kurum içerisinde olmasının gerçek olduğunu düşünmedim. Onun ismini yaklaşık 4-5 Yıl Evvel Emniyet Acil durum Merkezi olarak değiştirdik. Gerçek olan da bu esasen. Zira o Vakit terör konseptiyle kurulmuş bir kurumdu ve cari olarak Tüm kaymakamlıklarda, Tüm valiliklerde kurulmuş bir kuruldu. Artık burada Emniyet Acil durum Merkezi bunu sağlıyor.” diye konuştu.
Eskiden bu işlerin excel tablolarda yapıldığını Anlatım eden Soylu, “Modülün ismi ne? Sandık Teslim Programı Modülü. Ya bu geçmişte de bu türlü. oy sonuçlarını da veriyorlardı. Zati oy sonuçları şöyle alınıyor. Excel’le yaptığımızı Tüm ilçelerde ‘Yeni bir şey, excel ile yapmayın, bu türlü bir modül var’. Bunun eğitimini de verdiler günlerden beri. Tıpkı vakitte düzgün bir şey yapıyoruz, hakikat bir şey. Seçimi daha inançlı hale getirebilecek bir şeyi yapıyoruz. Esasen orada sandık konseyinde oylar açıklanırken, sandık heyetinin dışında ve müşahitlerinin dışında bir polis, Emniyet vazifelisi yok. Yahut bir jandarma Emniyet vazifelisi yok. Lakin sandık lideri çağırırsa oraya birisi gelebilir. lakin oylama biter. Oylama bittikten sonra aslında sonuçlar tahtalara asılır.” kelamlarını sarf etti.
Bakan Soylu, programda “Aplikasyon Mevcut mı?” sorusu üzerine, “Yok bir aplikasyon, hiçbir şey Laf konusu değil. Hepsi birer uydurma. Aslında göreceğiz zati aplikasyon Mevcut mı, yok mu. 601 bin polisimiz, jandarmamız, Kıyı güvenliğimiz çalışacak. Seçmenin yüzde 1’i yapıyor. Herhalde bir aplikasyon olsa biri de çıkacak seçim günü ‘Bende bir aplikasyon var, bu aplikasyona gireceğim’ diyecek.” değerlendirmesinde bulundu.
– “HÜDA PAR’ın Hizbullah’la rastgele bir münasebeti Laf konusu değil”
HÜDA PAR’ın Hizbullah’la ilgisine yönelik argümanları da cevaplayan Soylu, şu görüşleri paylaştı:
“HÜDA PAR’ın Hizbullah’la rastgele bir alakası Laf konusu değil. Yedi yıldır İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Nerede terör örgütünü görsek başını eziyoruz. DHKP-C, MLKP, TKPML, DEAŞ, her neyse görüyoruz. Yedi yıldır Hizbullah’ın Türkiye’de rastgele bir aksiyonu, daha Evvel de yok da rastgele bir aksiyonu Laf konusu değil. Takip etmiyor muyuz? Gece gündüz ararız. HÜDA PAR’ın Hizbullah ile rastgele bir bağı, süreci yahut HÜDA PAR’ın terörle ilgili rastgele bir bağı Laf konusu değildir.”
Yorum Yok