Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı Dezenformasyonla Gayret Merkezince, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarla ilgili 21-22 Şubat’a ait Dezenformasyon Bülteni yayımlandı.
Bültende, birtakım basın yayın organlarında ve toplumsal medyadaki, “RTÜK eleştirel yayın yaptığı için FOX TV, Tele1 ve Kamu TV’ye ceza kesti”, “Türk Silahlı Kuvvetleri zelzele bölgesinde daima bir ağızdan komando andını okudu”, “Malikler Bina kontrol firmasını kendisi seçiyor, Bina kontrol fiyatı Bina kontrol firmasına ödeniyor”, “Akkuyu NGS çalışanları, zelzele bölgesine istekli gittikleri gerekçesiyle işten çıkarıldı” ve “Grand İsias Otel için başlatılan soruşturma belgesine saklılık kararı getirildi” tezlerine yer verildi.
Bazı toplumsal medya hesaplarından paylaşılan, “RTÜK eleştirel yayın yaptığı için FOX TV, Tele1 ve Kamu TV’ye ceza kesti” tezlerinin gerçek dışı olduğu Anlatım edilen bültende, RTÜK toplantısında, Kamu TV’nin iki başka evrakının görüşüldüğü aktarıldı.
TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın Kamu TV’deki, “Buradaki tablodan sonra herkes şunu başına kazıyabilir. Bu ülkede bu türlü bir devletin düşmanı olmak haktır ve meşrudur” halindeki kelamlarının, yayıncı kanala yaptırım getirdiği belirtilen bültende, Üst Kurul’un, 6112 sayılı Kanun’da yer Meydan “Yayın hizmetleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle ayrılamaz bütünlüğüne, Atatürk prensip ve inkılaplarına karşıt olamaz.” kararını ihlal eden Kamu TV’ye üst sondan 5 Sefer program durdurma ve üst sondan idari Nakit cezası yaptırımı uygulanmasına karar verdiği kaydedildi.
FOX TV’de Doğan Şentürk’ün, “AFAD, üzerinde bira resmi olan mont yardımını engelledi” sözlerini kullandığı hatırlatılan bültende, bunu hem AFAD’ın hem de yardımları engellendiği tez edilen kuruluşun yalanladığı Anlatım edildi.
Yayındaki diğer yorumcuların, bilginin hakikat olmadığını belirtmelerine Karşın yanlışta ısrar eden Şentürk’ün halinin, 6112 sayılı yasanın ihlali olarak görüldüğünün altı çizilen bültende, bu sebeple RTÜK’ün, yayıncı FOX TV’ye üst huduttan idari Nakit cezası yaptırımı uyguladığı aktarıldı.
Namık Koçak’ın Tele1 yayınındaki, “Macar kurtarma takımını Maraş’a taşıyan otobüsün yolda akaryakıtı bitiyor, akaryakıt parası ödetiyorlar. Su almak istiyorlar, suyun parası isteniyor. ‘Yanımızda TL yok’ deyince, ‘Döviz de kabul ederiz’ diyorlar.” savının, Macaristan Büyükelçisi Victor Matis tarafından da yalanlandığı, “Türk halkının kurtarma takımına Fazla misafirperver davrandığının” Anlatım edildiği anımsatılan bültende, “Kulaktan dolma bir bilginin yüzde 100 gerçekmiş üzere anlatılması gerekçesiyle, Mesul yayıncılık yapmayan Tele1’e üst sondan idari Nakit cezası yaptırımı uygulanmıştır.” tabirleri kullanıldı.
RTÜK toplantısında, Sevecen Payzın’ın Kamu TV yayınındaki, “sistematik yağmacılık ve hırsızlık yapıldığı” argümanlarının da masaya yatırıldığı belirtilen bültende, şunlar kaydedildi:
“Üst Konsey, kelamların maddede geçen ‘Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk unsurlarını temel almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna Mani olmamak zorundadır, soruşturulması basın Uğraş unsurları çerçevesinde Muhtemel olan haberler, soruşturulmaksızın yahut doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz’ kararını ihlal ettiğini belirleyerek, Kamu TV’ye üst sondan idari Nakit cezası vermiştir. Tekrar Merdan Yanardağ’ın Tele1 yayınındaki, ‘İnsanlar bile bile bu merkez sağ, muhafazakar partilere, gerici partilere oy vermeye devam ettiler. Gölcük sarsıntısının nedenini ‘Ya işte oradaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın, Donanma Komutanlığı’nın orduevinde dans ediyorlardı, bu yüzden Allah’ın cezası onları vurdu’ diyen zihniyet bugün iktidardır’ halindeki kelamları de yayıncılık prensibi ihlali kabul edildi. RTÜK, Tele1 hakkında üst huduttan idari Nakit cezası ve Yeniden üst huduttan 5 Sefer program durdurma cezası kararı vermiştir.”
– “Görüntüler, terör örgütüne karşı operasyonlardan”
Bazı toplumsal medya hesaplarından paylaşılan, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zelzele bölgesinde daima bir ağızdan komando andını okuduğu iddiası”nın yanlışsız olmadığının altı çizilen bültende, “İddiaya mevzu imajların zelzele bölgesiyle rastgele bir münasebeti yoktur. İmajlar incelendiğinde, 2016 yılının ekim ayında görüntü paylaşım sitelerinde yer aldığı ve terör örgütüne karşı yürütülen operasyonlar sırasında kaydedildiği tespit edilmiştir.” bilgisine yer verildi.
Bazı basın yayın organlarında yer Meydan “Malikler Bina kontrol firmasını kendisi seçiyor, Bina kontrol fiyatı Bina kontrol firmasına ödeniyor” argümanlarının gerçeği yansıtmadığı da vurgulanan bültende, şunlar kaydedildi:
“Yapı kontrol sisteminde, hangi Bina için hangi Bina kontrol kuruluşunun görevlendirileceği 2019 yılından itibaren elektronik ortamda belirlenmektedir. Bina sahibinin, müteahhidin ya da belediyenin Bina kontrol kuruluşunu belirleme hakkı yahut yetkisi yoktur. 2011 yılından itibaren, 4708 sayılı Bina kontrol Hakkında Kanun’un 5’inci unsurunun 6’ncı fıkrası uyarınca, Bina sahipleri Bina kontrol fiyatını Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Vilayet Muhasebe ünitelerinde açılan emanet nitelikteki hesaplarına yatırmaktadır.
Yapı kontrol kuruluşunca inşaatın o andaki düzeyine ilişkin hakediş hazırlanarak belediyeye sunulmaktadır. İlgili belediye tarafından yerinde yapılan denetimlerde bu düzeye ait Bina kontrol kuruluşunun rastgele bir kontrol kusuru ve eksikliği olmaması halinde tahakkuk evrakları hazırlanarak ödeme yapılmak üzere Vilayet Muhasebe ünitelerine gönderilmektedir. Fakat, bu suretle ödemeler gerçekleşmektedir. Özetle maliklerin direkt Bina kontrol kuruluşuna fiyat ödemesi ve Bina kontrol kuruluşunu seçmesi Laf konusu değildir.”
– “Dosyada saklılık kararı yok”
Bazı basın yayın organlarında yer Meydan ve toplumsal medyada paylaşılan, “Akkuyu NGS çalışanları, zelzele bölgesine istekli gittikleri gerekçesiyle işten çıkarıldı” tezinin gerçek dışı olduğu belirtilen bültende, “Akkuyu Nükleer AŞ ile Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığından edinilen bilgiye nazaran, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde çalışan personellerin, ‘deprem bölgesine istekli gittikleri’ gerekçesiyle işten çıkarıldıkları tezleri asılsızdır. Tezler, devletlerarası bir projenin uygulanma sürecini Olumsuz etkileme gayretidir.” sözlerine yer verildi.
“Grand İsias Otel için başlatılan soruşturma belgesine zımnilik kararı getirildi” argümanının da gerçek dışı olduğu aktarılan bültende, Grand İsias belgesine yönelik rastgele bir kapalılık kararı bulunmadığının altı çizildi.
Deprem felaketinde yıkılan Adıyaman’daki Grand İsias Otel ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, gözaltına alınan otelin sahipleri ve yöneticileri Ahmet, Mehmet Fatih ve yiğit Bozkurt’un mahkemece tutuklanarak, Siverek Cezaevine nakledildiği hatırlatıldı.
Bültende, öbür şüpheliler Ulviye Bozkurt ve Şule Özbek hakkında ise Yurt dışına çıkış yasağı ve isimli Denetim önlemi uygulanmasına karar verildiği belirtildi.
Yorum Yok