Anayasa Mahkemesi, bayana karşı işlenen taammüden yaralama ve tehdit hatalarında ceza alt sonundan uzaklaşılarak ceza verilmesini öngören kanun kararlarını hukuka Müsait buldu.
İptal istemlerinde, itiraza mevzu kuralların mağdurun cinsiyeti gözetilerek taammüden yaralama hatasında ceza alt hududunun 4 yerine 6 ay, tehdit hatasında ise 6 yerine 9 ay olarak düzenlendiği, bunun kanun önünde Adalet prensibi ve Anayasa’ya muhalif olduğu ileri sürüldü.
Başvuruları inceleyen Yüksek Mahkeme, itiraz konusu kanun kararlarının Anayasa’ya ters olmadıklarına ve itirazların reddine hükmetti.
– Kararın gerekçesinden
Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa’nın 10’uncu unsuruna nazaran herkesin kanun önünde eşit olduğu, eşitliğin çiğnenmesinin yasaklandığı belirtildi.
İptali istenen yasal düzenlemelerin, mağdurlarının bayan olması halinde faillerinin daha Çok ceza almasını öngördüğüne işaret edilen kararda, “Benzer durumdaki bireylerin bir kısmı lehine getirilen farklı düzenlemenin bir imtiyaz niteliğinde olmaması için objektif ve makul bir temele dayanması ve ölçülü olması gerekir.” değerlendirmesine yer verildi.
Anayasa’nın 17’nci unsurunda teminat altına alınan kişinin dokunulmazlığı hakkının, kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi bakımından devlete olumlu yükümlülükler yüklediğine dikkati çekilen kararda, “Bu bağlamda herkesin hayatını, vücut ve ruh sıhhati içinde sürdürmesini sağlamak hedefiyle devletin birtakım önlemler alması gerekir.” vurgusu yapıldı.
Başvuru konusu düzenlemelerin, bayanların korunmasını ve bu mağdurlar istikametinden işlenmesi olası kabahatlerin caydırıcılığın sağlanmasını amaçlandığına değinilen kararda, kanun koyucunun bu bahiste takdir yetkisi bulunduğu bildirildi.
“Kanun koyucunun ülkemizde yaygın hale geldiğini değerlendirdiği bayana karşı şiddet meselesinin çözülmesi gayesiyle itiraz konusu kuralları ihdas ettiği, bu bağlamda bayanın erkeğe kıyasla taammüden yaralama ve tehdit hataları tarafından daha kırılgan olmasından devinim ettiği anlaşılmıştır.” değerlendirmesi paylaşılan kararda, “Kurallarla, salt bayanın toplumsal cinsiyet algısı nedeniyle uğradığı değil, saiki ne olursa olsun bayana yönelik her türlü şiddet önlenmek istenmiştir.” sözü kullanıldı.
Yapılan yasal düzenlemelerin Anayasa’ya muhalif olmadığı belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:
“Anayasa’nın 17’nci unsuruyla devlete yüklenen olumlu yükümlülüklerin ifası maksadıyla kanun koyucunun bayana karşı şiddet ve tehdit hatalarında cezanın altı hududunun artırılmasına dair düzenleme yapmasında devletin toplumsal gereksinimleri karşılamak için farklı muamelede bulunma konusunda sahip olduğu takdir yetkisinin hudutlarının aşılmadığı değerlendirilmiştir. Bu prestijle itiraz konusu kuralların objektif ve makul bir temele dayandığı kanaatine varılmıştır. Taammüden yaralama hatasında cezanın alt hududunun 4 ay yerine 6 ay, tehdit hatasında ise 6 yerine 9 ay olarak öngörülmesinin ölçüsüz bir tarafının de bulunmadığı anlaşıldığından kuralların kanun önünde Adalet unsurunu ihlal etmediği sonucuna varılmıştır.”
Yorum Yok